dosthane
serkan ile dosthane  
  Ana Sayfa
  HADİSLER
  İBRETLİ SÖZLER
  Galeri
  saglik kösesi
  dosthane forum
  İletişim
  Ziyaretşi defteri
  Link listesi
  oyunlar
saglik kösesi

Adale romatizması: Çoğunlukla, şiddetli soğuk algınlıklarından sonra görülen ve hareket etmenin zorlaşmasına neden olan bir çeşit romatizmadır. Tıp dilinde Myalgia, Fibrozit denir. Korunmak için terli çamaşırları, en kısa zamanda değiştirmek ve üşütmemek gerekir.

Ağız yaraları: Ağız yaraları, "basit" ve "derin" veya "sert kenarlı" yaralar olmak üzere iki grupta toplanabilir. Çoğunlukla, üşütme veya hazımsızlıktan kaynaklanır. Yaraların etrafı, kırmızı bir çizgi ile çevrilidir. Başlangıçta, içi su dolu kabarcıklar halindedirler. Sonradan patlayarak etrafa yayılır ve sancılı ağrılara neden olurlar. Çocuklarda; kızamık ve çiçek hastalıkları sırasında da aynı yaralar meydana gelebilir.

Alerji: Vücudun, bazı madde veya hava şartlarından etkilenmesi yahut psikolojik etkenler sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Önce, alerjiye neden olan etkenleri bulmak gerekir. Alerjinin belirtileri de; şahsa göre değişir. Kiminde kaşıntı, kiminde kurdeşen, kiminde astım görülür. Hasta, eğer bazı maddelerle temasından dolayı alerji oluyorsa, o maddenin uzaklaştırılması ile mesele kendiliğinden çözümlenmiş olur.

Apandisit: Körbağırsağın iltahaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Müzmin apandisitte; kat’iyetle ilaç verilmez. Ameliyat gerekir. Had apandisit; karnın ortasından başlayıp, sağ alt kısma yerleşen bir ağrı ile kendini gösterir. Hazımsızlık ve gazdan şikayet edilir. Kusma görülebilir bazen de miğde bulantısı olur.

Astım : Hasta, kriz geldiği zaman soluk almakta zorluk çektiğini zanneder, gerçekte nefes vermekte zorluk vardır. Bunun nedeni de, akciğerlerdeki küçük hava borularının daralmasıdır. Buralardan geçen hava, ıslığa benzeyen bir ses çıkarır, ki buna hırıltı denir. Astım, bir kaç grup nedenden kaynaklanır. Bunların başında da bünye gelir. Yani, bazı kimselerde baş ağrısı ne kadar tabi bir şeyse, diğerlerinde de astım o kadar doğaldır. Bazı kimseler, toz, kıl, yumurta, süt, aspirin, çiçek tozu ve benzeri şeylere karşı hassastırlar. Bu hassasiyet, astım krizleri şeklinde kendini gösterir. Tedavi için, hastayı etkileyecek bu unsurların ortadan kaldırılması yapılacak ilk iştir. Aşırı heyecan veya korku da astım krizine yol açabilir. Bu gibi durumlarda hastayı sakinleştirmek yapılacak ilk iştir. Bazı kimselerde de, Had Bronşit sonucu astım krizi görülebilir. Kalp yetmezliği de astım krizine neden olabilir.

Basur: Son bağırsakta bulunan siyah kan damarlarının genişleme, şişme ve kanamalarına; halk arasında basur, tıp dilinde hemoroid denir. Başka bir hastalığın da belirtisi olabilir. Kabızlık, hamilelik, şişmanlık, soğuk yerlerde fazla oturma, alkol alışkanlığı ve son bağırsaklardaki bazı hastalıklar, basura neden olur. Basurlar iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılır. İç basur; makatın içinde meydana gelen basurlara verilen isimdir. Dış basur; makatın dışında, küçük, yuvarlak, eflatuni renkte tümörlerdir. Tedavide ilk şart, kabızlığı gidermektir.

Bronşit : Akciğerlere giden havayollarının iç yüzündeki zarın iltihaplanmasıdır. Akut ve kronik olarak iki gruba ayrılır.
- Akut Bronşit : Genellikle grip, kızamık, boğmaca veya tifo gibi hastalıklar sırasında görülür. Sisli ve soğuk havalarda çok rahatsız olurlar. Hastalığın başlangıcında kuru ve ağrılı öksürük, az yapışkan balgam, sonraları sümüksü cerahatli balgam ile hafif ateş ve halsizlik görülür. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
- Kronik Bronşit : Bu çeşit bronşitte; havayollarını yağlayan bezler büyümüş, iç yüzlerinde bulunan tüyler görevini yapamaz olmuştur. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
Her iki bronşitte de yapılacak ilk iş sigarayı bırakıp istirahat etmektir.

Çocuk felci : Omuriliğin ön kordonlarının iltihaplanması sonucu felçle neticelenen bir hastalıktır. Tıp dilinde poliomelitis denir. Bilhassa yaz ve sonbahar aylarında görülür. Nedeni bir çeşit virüstür. Lağım sularının yiyeceklere bulaşması, sineklerin taşıdığı mikroplar, hastalığa yakalanmış kişinin ağız ve burnundan çıkan damlacıklarla bulaşır. Çocuk felcine küçükler yakalanabileceği gibi büyükler de yakalanabilir. Hastalık mikrop kapıldıktan 7-21 gün içinde ortaya çıkar. Hastada ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, kusma, yorgunluk, boyunda kasılma, ve sırt ağrıları vardır. Hastalığın ilk günlerinde gerekli tedaviye başlanmazsa, özellikle kol ve bacaklarda felç görülür. Hastalığın başlangıcında hastayı diğer kimselerden ayırmak ve yatırmak gerekir. Çocuk felcinden korunmak için Salk aşısı veya Sabin aşısı yaptırmak gerekir. Bu aşının ilki çocuk 6 aylık olmadan önce, ikincisi ilk aşıdan 2 ay sonra, üçüncüsü, ikinci aşıdan 6 ay sonra yapılır. 5 ve 15 yaşlarında da tekrarlanır. Tedavi için mutlaka doktora başvurm k gerekir.

Egzama : Mayasıl diye bilinen egzama, derinin sulanması ile meydana gelen bir iltihaptır. Tıp dilinde; Erythema pernio denir. Kaşıntı ve kızartı ile ortaya çıkar. nedeni; ruhsal olabileceği gibi alerjik tepkiler veya deriyi tahriş eden maddeler de olabilir. Bazı kimselerde de ırsidir. Vücudun hemen hemen her yerinde görülebilir ve bulundukları yere göre isimlendirilirler. Tedavinin ilk prensibi; üzülmemek ve egzamalı yerleri kaşımamaktır. Ayrıca, su ve sabunlu sudan olduğu kadar uzak kalmak da gerekir. Su yerine permanganatlı su ve rivanollu su kullanılır. Perhiz yapılır. Acılı, baharatlı ve yağlı yenmez.

Fıtık : Vücudun herhangi bir organının; genellikle bağırsağın, kaslar arasındaki zayıf bir noktadan dışarı çıkmasına fıtık denir. Fıtık olan yerde, şişlik görülür. Öksürünce veya ıkınınca büyür. Ağır işler yapmaktan, öksürmekten ve ıkınmaktan, hoplayıp zıplamaktan kaçınmak gerekir. Ameliyat olunmayacaksa, fıtıkbağı kullanmak faydalıdır.

Grip : Tıp dilinde influenza adı verilen bu hastalık bulaşıcıdır. Grip olan kişinin nefesindeki damlacıklarla yayılıp, salgın hale gelebilir. Paçavra hastalığı da denir. Aniden başlar ve devamlı olarak ateş yükselir. Baş ve sırt ağrıları, titreme nöbetleri, nezle, öksürük, iştahsızlık, baş dönmesi de görülür. Tedavinin ilk şartı istitrahat etmektir. İyi tedavi edilmezse, başka hastalıklara da yol açabilir

Guatr : Tiroid bezinin büyümesi sonucu ortaya çıkan ve boynun ortasında, yutkundukça aşağı yukarı hareket eden şişlikle kendini belli eden bu hastalığa guşa veya cedre de denir. Tıp dilindeki adı strumadır. Guatr, özellikle geceleri nefes darlığı yapar. Bazen de rahatsız edici öksürüklere neden olur. İki çeşit guatr vardır. Basit Guatr : Bu çeşit guatrda tiroid bezi balon gibi şişer. Nedeni alınan iyotun yetersiz olmasıdır. Dağlık bölgelerde oturanlarda, ergenlik yaşlarında ve hamilelerde çok görülür.

Havale : Vücut kaslarının ani ve şiddetli olarak kasılması sonucu ortaya çıkan duruma havale denir. Büyüklerde havale çoğunlukla sara nöbetleri sırasında görülür. Küçük çocuklarda görülen havale, sinir sisteminin değişik nedenler karşısında göstermiş olduğu bir tepkidir. Bu tepkiler de; kemik hastalıkları, yüksek ateş, boğmaca, devamlı hazımsızlık, bağırsak şeritleri veya diş çıkarmalardan kaynaklanabilir. Ayrıca bu duruma sinir sistemi veya beyinde meydana gelen bir hastalık da neden olabilir. Havale geçiren çocuğun gözleri sabit bir noktaya çevrilir, çenesi de kenetlenir. Dudakları, yüz kasları, kol ve bacakları, önce şiddetli bir şekilde kasılır, sonra da çırpınmaya başlar. Ağzından da köpük gelir. Bütün bunlar bir iki dakika devam eder. Sonra bütün belirtiler kaybolup, uykuya dalar. Hastalığın bir nedenini bulmak için mutlaka bir doktora başvurmak gerekir. Bu arada çocuğu sessiz, loş bir odaya yatırmak, elbise ve çamaşırlarını gevşetmek faydalıdır.

İdrarda kan görülmesi : İdrarda kan görülmesine tıp dilinde hematuri denir. İdrar renginin kanlı olması; yenilen şeylerdeki boyalardan olabileceği gibi, herhangi bir hastalığın işareti de olabilir. Bu nedenle bir doktora gitmekte fayda vardır.

İdrar yollarında yanma : İdrar yollarında veya idrar yaparken yanma çeşitli nedenlerden kaynaklanır. Belsoğukluğu, ülser, mesane iltihabı, prostat iltihabı, mesane uru, yumurtalık iltihabı, apandisit düşünülebilir. Bu nedenle tedaviye geçmeden önce, hastalığı doğuran nedeni tespit etmek gerekir. Tedavi, hastalığı doğuran nedene göre yapılır.

İktidarsızlık : Erkeklik organının (penisin) yeteri kadar sertleşmemesi sonucu, cinsel ilişkide bulunamamaya; halk arasında iktidarsızlık, tıp dilinde ise empotans denir. Kendine güvenememek, yorgunluk, tiksinti, sinir bozukluğu, alkolizm, şeker hastalığı, doğum kontrolü için uygulanan metotlar veya aşırı şişmanlıktan kaynaklanır. Ilık banyolar, açık havada dolaşmak ve dinlenmek başvurulacak ilk çarelerdir.

İshal : İshal; normal katılıktaki dışkının sulu veya yumuşak; sümüklü, kanlı veya yağlı bir şekil alıp, sık sık tuvalete çıkmak ihtiyacını doğurmasıdır. Bazen de ağrı yapar. İshal ve kabızlığın birbiri ardınca sık sık görülmesi kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir durumdur. İshale halk arasında amel ve sürgün; tıp dilinde ise diare denir. İshalin nedenleri arasında; yiyeceklerin bozuk olması, veya yiyecek çeşitlerinin değişikliği, üşütme, isteri, bağırsak hastalıkları, kolera, dizanteri, tifo, nefrit, kalp, karaciğer veya akciğer hastalıkları sayılabilir. Bu nedenle kısa sürede geçmeyen ishallerde mutlaka doktora başvurmak gerekir. Neden ne olursa olsun tedavinin ilk şartı sıkı bir perhizdir. Hastaya açık çay, maden suyu içirilir, yoğurt yedirilir. Sütlü ve yağlı yiyecekler verilmez, peynir yedirilmez. Bol limonlu pirinç çorbası ve patates püresi yedirilir. Her saat başı bir elmayı yemesi tavsiye edilir.

Kansızlık : Tıp dilinde anemi denilen kansızlık, kandaki kırmızı hücrelerin veya hemoglobin denilen kırmızı maddelerin ya da her ikisinin de azalmasıdır. En önemli nedeni yeteri kadar beslenememektir. Ayrıca, müzmin basur kanamaları, aybaşı kanamalarının haddinden fazla olması, doğuştan olan bazı hastalıklar, romatizma, lösemi ve kanserde de görülür. Kansızlığın tipik belirtileri şöyle özetlenebilir. Yüzde solgunluk, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik, ve ayak bileklerinde şişkinlik görülür. Hastanın burnu sık sık kanar, dilinde acılık vardır. İştahsızlık ishal ve bazen de kusma görülür. Tedavinin ilk şartı, istirahat, temiz hava ve kan yapıcı gıdalar yemektir.

Rahim egzaması : Rahimden gelen cerahatli akıntının neden olduğu bir çeşit egzamadır. Rahimde veya vajina çevresinde kızarma ve şişlikler görülür. Bu şişlikler bir süre sonra su toplayıp, kabuklanır. Kaşıntı, zonklama ve yanma hissedilir.

Rahim iltihabı : Rahimim iç yüzünün iltihaplanmasına tıp dilinde endometri denir. Nedeni, belsoğukluğu, doğumdan ve çocuk düşürdükten sonra rahimde parça kalması veya rahim düşüklüğüdür. Hastanın karın bölgesi hassastır, vajinadan cerahatli ve sümüğe benzer akıntı gelir. Aybaşı kanamaları fazla olur. Bacaklarda ve leğen kemiği bölgesinde ağrı vardır. Bu ağrılar dinlenmekle geçer. Doktora başvurmak gerekir.

Rahim kanseri : Çoğunlukla rahim boynunda ve vajinanın başlangıç kısmında meydana gelen bir hastalıktır. Çok düşük yapan veya çok doğuran kadınlarda daha fazla görülür. Tıp dilinde uterus kanseri denir. Vajinadan kan veya fena kokulu akıntı gelir. Böyle durumlarda, vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir.

Sinüzit : Çene, alın ve şakak kemikleri içinde bulunan ve buruna açılan içleri hava dolu boşlukların, sinüslerin iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Had ve müzmin olmak üzere iki çeşidi vardır. Nedeni burun iltihabı, nezle, grip, alerji, burundaki şekil bozuklukları veya buruna kaçan yabancı cisimlerdir. Hastanın yüzünde zonklayıcı bir ağrı, burnunda tıkanma, akıntı ve baş ağrısıyla birlikte gelen ateş görülür.

Tansiyon : Kan basıncına tansiyon denir. Kalp her kasılışında belirli miktardaki kanı atardamarlara pompalar. Bu sırada da, kan basıncı en yüksek seviyeye çıkar. Buna büyük tansiyon denir. Kalbin iki kasılışı arasında geçen zaman içinde ise, kan basıncı en düşük seviyeye iner. Buna da küçük tansiyon denir. Büyük tansiyon ile küçük tansiyon arasındaki fark da nabız basıncını gösterir. Tansiyon yaşa bünyeye ve tansiyon ölçüldüğü andaki ruhi veya bedeni duruma göre farklılık gösterir. Yaşlandıkça tansiyon yükselmesi normaldir.

Tansiyon düşüklüğü : Büyük tansiyon, 11'den aşağı düştüğü zaman tansiyon düşüklüğü vardır. Bu duruma tıp dilinde hipotansiyon denir. Tansiyon, ateşli hastalıklar sırasında, büyük kanamalardan sonra, iç salgı bezi bozukluklarında veya herhangi bir hastalıktan sonraki iyileşme döneminde düşer. Bazı kadınların aybaşı hallerinde, veya sıcakta fazla ter kaybından sonra veya sinirli kimselerde de tansiyon düştüğü görülür. Devamlı olarak tansiyon düşüklüğü önemli bir hastalığın işareti olabilir.

Tansiyon yüksekliği : Büyük tansiyonun kişinin yaşına göre yüksek olmasına halk arasında tansiyon yüksekliği, tıp dilinde ise hipertansiyon denir. Bir çok hastalıkta tansiyon yüksekliği görülür. Mesela kalbin sol bölümünün büyümesinde, böbrek hastalıklarında, damar sertliğinde, kan hücrelerinin çoğalmasında, şişmanlıkta ve iç salgı bezleri hastalıklarında kan basıncı artar. Tansiyon yüksekliğinin belirtileri arasında yorgunluk, sinirlilik, çarpıntı, baş dönmesi, uykusuzluk, baş ağrısı vardır.

Varis: Damarların büyümesi ve şişmesine varis denir. Çoğunlukla bacağın alt kısımlarında görülür. Nedeni ayakta fazla durmak, şişmanlık, kan damarlarındaki kapakların düzensiz çalışması veya jartiyer kullanmaktır. Belirtileri, deri yüzeyindeki damarlar eğri, büğrü olup şişerler. Deri rengini kaybeder. Akşam saatlerinde de ayak bilekleri şişebilir. Banyodan sonra, aybaşı halinde, sıcak havalarda veya uzun süre ayakta kaldıktan sonra, yorgunluk, bacaklarda ağrı, karıncalanma ve dolgunluk hissedilir.

Zayıflık : Vücut yeterli derecede beslenmezse, kilo kaybeder. Bu durum, bir çok müzmin hastalıklarda ve had hastalıkların hemen hemen hepsinde görülür. Zayıflık, belirli bir hastalıktan kaynaklanıyorsa, ilk önce onu tedavi etmek gerekir.

Zihin yorgunluğu : Aklın geçmiş olayları, öğrenilen şeyleri saklayıp, zamanı gelince şuur üstüne çıkarıp, hatırlaması kabiliyetine hafıza denir. Bu yeteneklerin geçici olarak kaybolmasına da zihin yorgunluğu denir.

 
dostların buluşma noktası  
   
google arama  
 
Google
 
 
google reklam  
   
haber  
   
adsense  
   
girişler 15494 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol